Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 20°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
20°C
Hafif Yağmurlu
Paz 20°C
Pts 23°C
Sal 22°C
Çar 21°C

Uzmanı uyardı: “Uyku eksikliği eşittir unutkanlık”

UZMAN PSİKOLOG TÜLİNAY SEÇKİN

17/10/2022 09:50
A+
A-

Günümüzde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), bireylerin hem özel hem de iş hayatını oldukça olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, tedavide erken adım atılmasına ve kişide oluşan unutkanlık sorununun genetik olma ihtimalinin yüzde 80’e kadar çıkabildiğine dikkat çekti.

Ülkemizde ve dünyada oldukça yaygın görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, istatistiklere göre çocuklarda yetişkinlere göre daha fazla görülüyor. Bütün hayatımızı etkileyebilen bu hastalığın tedavisi, hastanın durumuna göre ilaç kullanımı ve isteğe göre psikolog eşliğinde terapi şeklinde uygulanıyor.

Diyarbakır Memorial Hastanesinde görevli Uzman Psikolog Tülinay Seçkin, insan hayatında önemli rol oynayan dikkat unsurunun, oldukça kompleksli bir işlevi olduğuna dikkat çekti.

Dikkat bozukluğunun 3 bölümde ele alındığına değinen Seçkin, “Bir şeye odaklanmak, odaklandıktan sonra onu sürdürmek ve dışarıdan caydırıcı herhangi bir etken olduğunda dikkatimizin kaldığı yerden kolayca devam ettirebilmektir. Dikkat dağınıklığı olan kişilerin daha çok bu 3 noktada zorluk yaşadığını görüyoruz” dedi.

Araştırmalara göre dikkat dağınıklığının genetik olma ihtimalinin yüzde 80’lere kadar vardığını söyleyen Seçkin, ebeveynlerde olan dikkat bozukluğunun çocuğa da geçebildiğini ileri sürdü. Seçkin, “Diğer bir etken ise hipotiroididir. Hipotiroidin yüksek olması, odaklanmayı ve öğrenmenin çok yavaş olmasını etkiliyor” ifadelerini kullandı.

Dikkat dağınıklığı sonucunda kişide ortaya çıkan olumsuzlukları dile getiren Seçkin, “Dikkat dağınıklığı yaşayan insanlar, bir randevusu varsa ona geç kalabilirler, dikkatleri kolay bir şekilde dağılıp odaklanma problemleri yaşarlar, masa başında uzun süre çalışamayabilirler ve en önemlisi de unutkan olabilirler. Unutkanlık, dikkat dağınıklığının en büyük sonuçlarından birisidir. Bunlarla birlikte ani depresif olup, takım çalışmasına çok yatkın olmayabilirler. Aynı şekil bağımlılığa da yatkın olabiliyorlar. Örneğin alkol bağımlısı olabilir. Kişi dikkatini toplayıp hızlı bir şekilde ona adapte olabilmek için alkole başvurabiliyor” diye konuştu.

“DEHB, depresyonla çok karıştırılabiliyor”

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun kızlarda erkeklere oranla daha fazla görüldüğünü söyleyen Seçkin, “Burada en çok dikkat edilmesi gereken husus, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu depresyonla çok karıştırılabiliyor. Kişiler işleri yolunda gitmediğinde, akademik başarısızlık yaşadığında ya da ilişkilerinde birtakım problemler yaşandığında kolay depresif bir ruh haline girebiliyorlar. Burada önemli olan etken, çoğu zaman dikkat eksikliği tanısı yanlış bir tanı olarak veriliyor. Eğer depresyonun altında yatan bir dikkat eksikliği varsa ve siz bu dikkat eksikliğini tedavi etmiyorsanız depresyonun sık sık tekrarlandığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

“13-14 yaşındaki çocuklarda çok fazla unutkanlığa rastlayabiliyoruz”

Büyükşehirde yaşayan bireylerin DEHB hastalığına sıklıkla rastladığını belirten Seçkin, “Dikkat dağınıklığı özellikle büyükşehirlerde yaşayanların çok sık rastladığı bir durum. Yani şehir hayatının vazgeçilmez bir parçası olmuş durumda. Herkes unutkanlıktan yakınıyor ve ’Acaba alzaymır mı oldum?’ diyor. Günümüzde 13-14 yaşındaki çocuklarda çok fazla unutkanlığa rastlayabiliyoruz. Bu bozukluğa neden olan şeyler sürekli aceleci ve telaş içerisinde olmamızdan kaynaklı. Beslenmemiz çok önemli. Abur cubur tüketmek, şekerli gıda tüketiminin artması, doğal gıdalardan uzak durmak gibi bunlar çok büyük bir etken” ifadelerine yer verdi.

Dikkat bozukluğunun tedavisinde genelde ilaçla birlikte bireysel tedaviyi önerdiklerini ifade eden Seçkin, “Bu tedavilerde olumlu sonuçların oldukça yüksek olduğu görülüyor. Dengeli ve düzenli beslenmek çok önemli. Özellikle işlenmiş paketli gıdalardan uzak durmak gerekli. Unutkanlık sorunu olanlar için iyi bir uyku gerekli. Uyku eksikliği eşittir unutkanlık” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.