“Kutsalımın Tarafı Olamayacak Kadar Pısırık ve Aciz Miyim?”
Siyasi ideolojileri ve hesapları için ortalığı alevlendiren parti yandaşları ve parti çıkarcıları, Din-î Mübin İslam için bir paylaşım yapmaktan bile aciz bir durumda maalesef…
Yaşadığımız şu dönemde futbol takımı tutmak, ne hikmetse inanç seviyemizi aşmış durumda.
Artık çok açık bir şekilde insanların ideolojileri; insanlıklarının, vicdanlarının ve merhametlerinin önüne geçmiş durumda.
Maddi çıkar konusunda da aynı şekilde bir durum söz konusu; Maddi çıkar ilişkilerinde tüm fikirler önemsiz bir hal almış ve insanların güce tapması, paraya tapması gibi durumlar söz konusu olmuştur.
Peki, hiç kendimize soruyor muyuz?
“Ya arkadaş, benim bir yaşam ve dünyaya gelme amacım var. Benim bildiklerimden, bilmişliklerimden ve herşeyden ötede; mensubu olmaktan Rabbime sonsuz hamd ettiğim, Din-î Mübinim var. Tuttuğum futbol takımının tarafı olduğum kadar, kutsalımın tarafı olamayacak kadar pısırık ve aciz miyim?”
Bu soruyu her birimiz iç muhasebemize alıp, Müslümanlar olarak gerekli sorgulamasını yapmalıyız elbette.
Her kesimden insanlar fikrini beyan ederken, düşünce özgürlüğünden dem vurarak fikrini dışa vurabilmekte ve bizlerde elbette sınırları geçmedikleri takdirde, bunlara saygılı bir yaklaşım içerisinde bulunmaktayız. Lakin göstermiş olduğumuz hoşgörü ve saygıyı maalesef bizler Müslüman olarak görememekteyiz.
Fikirlerinin ve ideolojilerinin içerisinde ağır ifadeler, ithamlar ve saygısızlıklar bulunan kimi topluluk ve zümrelerin, düşüncelerini anlatıp haykırması fikir ve düşünce özgürlüğü olarak servis edilirken; İslâmî bir düşünce ,yaklaşım ve fikir ise yobaz denerek manipüle edilmekte yahut anti islamcılar tarafından linç atılmakta.
Bu tür linçlere maruz kalırken sesini çıkartan Ehli Müslim yüzbinlerce insan olmasına rağmen, istediğimiz ve beklediğimiz bir performansa maalesef ulaşmış değiliz.
On Milyonlarca müslüman insan bulunmasına karşın, yüzbinlerce ses çıkması gerçekten içler acısı bir vaziyet. Milyonlarca kardeşimiz bir futbol maçı gününde gocunmadan birçok paylaşım yapıp takımını destekleyebiliyorken, maalesef futbol takımına verdiği önem kadar kutsalına yaklaşım göstermemekte.
İçlerimizi acıtan bu halin ve sorunumuzun çözümü elbette kutsalımız olana gereken hassasiyeti göstermek ve vecibelerini yerine getirmekle çözülebileceği çok açık ve nettir.
Bu sorunumuzdan şunu çok iyi anlamalıyız ki misyonerlerde görevi başında faal.
Demem o ki;
Müslüman bir bireyin Siyah olana siyah demesi, üstüne düşen önemli bir vazife ve yükümlülüktür. Aynı şekilde Müslüman bir bireyin Beyaz olanada beyaz demesi de aynı vazife ve yukümlülüktendir. Müslüman çarpık değildir, net ve açıktır. Açık ve net olmasından bahis; ahlaksız ve patavatsızlık değildir ki Müslüman’da bunun bilincinde olmalı, aynı şekilde Safları sıkılaştırıp diri bir şekilde kutsallarına daha bir önem vermeli ve hassasiyet göstermelidir.
Saygı sevgi ve dua ile…
Eğitmen-Yazar Ümit BAKIR
