Yazar Zehra Yelboy yazdı “İletişim Ulaşımdır”
Ben Zehra Yelboy. Selçuk Üniversitesinde Reklamcılık Anabilim dalında Tezli Yüksek Lisans eğitimi görmekteyim. İletişim ve Reklam Danışmanlığı yapmaktayım.
Kendimi bildim bileli iletişim kurmayı ve hep bir şeyler anlatmayı çok sevdim. Sözlü anlatımdan artık yazılı anlatıma geçmenin vakti geldi. Aslında monolog bir kitle iletişimi aracı olan gazete üzerinden kitlelere bir şeyler anlatmak iletişim açısından çok boyutlu bir iletişim şekli ve birçok kişiye bu sayede bir şeyler aktarabiliyoruz. Fakat her kitle iletişim aracında olan zorluk, geri bildirimin çok zor alınması. İletişim, geri bildirim alınınca daha besleyici olan birşey aslında. Üretmek ve buna devam etmek için de geribildirim çok önemli. Bu yüzden çoğu sosyal medya uygulamasında gönderilerin alt kısmında yorum kısmı var. Medyayı değiştiren de şekillendiren de aslında alıcı kitledir.
Bu benim bir gazetede ilk köşe yazım ve ilk olmasının da verdiği heyecanla geribildirimleri sıkı bir şekilde takip ediyor olacağım. İletişim, yalnızca konuşmak değildir. Bazen susmakta bir iletişimdir. Giydiğimiz giysiler, taradığımız saçlarımız, kullandığımız eşyalar da iletişimdir. Bazen markalar, iletişim kurmak için sizin onlara bir değer vermenizi isterler. Pazarlama, sürdürülebilir zenginlikte bir değer yaratmaktır. Formülü basit: değer yarat, değer anlat ve değer sat. Fakat burada herşey matematiksel formüllerin kesinliği kadar kesin bir çizgi ile belirli değil. Değer yaratmak kadar değeri anlatmakta o değeri satmakta zordur. Peki değeri en başında ne için yaratmak gerekir? Ebetteki müşteriler ve markamızın pazarlama iletişimi için….
Kimse değerli vaktini değer anlatmayan, yalnızca satış yapmaya çalışan bir markaya vermez. İnsanlar arası ilişkiler gibi değer gördüğü yerde değer verir. Aslında bir markayı tüketici nezdinde değerli kılan şey ona ayırdığı vaktidir. Yani müşteriye değer vermek aslında ona ulaşmak için bir seçenektir. Ulaşamadığınız zihinlerle elbetteki iletişim kuramazsınız. Bu, boş bir duvara dert yanmak gibi bir şeydir. Derdinizi, amacınızı, yapmayı hedeflediklerinizi anlatan mesajları, yalnızca onlara değer verirseniz zihinlerine girmeyi başarabilirsiniz. İşte reklam tam da budur, zihinlere girmektir, iletişimdir, ulaşımdır. Çoğu marka, reklama ihtiyacı olmadığını, işlerinin zaten güzel gittiğini söyler. Fakat gerçekten reklamın tek amacı satmak mıdır? Hayır. Reklam, markanızı hatırlanmaya değer kılar, markanızı yaşatır. Katıldığı bir davette o günün en güzel kadını olmak isteyen kadınlar gibi, aslında reklam markanızı ‘’en’’ yapar. O kalabalıkta, dikkat çeker. Satışlarınız iyi olsa dahi o kadınların hissettiği gibi rakiplerinizin arasında ‘’en’’ olmak aslında biraz da gurur vericidir. Çünkü, gözle görülmeye değer bir değişiklik ile markanıza ‘’değer’’ vermişsinizdir ve emin olun ki değer takdire şayandır. Herkes, her marka takdir edilmek ister. Siz yokken bile sizin yerinize birileri konuşsun istersiniz. Herkes ister. Herkes kendisinden iyi söz edilmesini ister. Reklam, insanların markanız hakkında iyi konuşmasını sağlar. Belki yüzyıllarca hakkınızda iyi konuşulması, reklamlar sayesinde olur. Markalar değerlidir ve bu konu ile ilgili çok sevdiğim bir söz var, John Stuart der ki, ”Firma dağılsa, size arsayı, tuğlaları ve harcı verir, ben markaları, tescilleri alırdım ve sizden daha iyi yol alırdım.” Markalar da tıpkı insanlar gibi doğar, yaşar ve ölürler. Bunun için her zaman ‘’her marka yaşamaya değerdir’’ derim. Bu yüzden bir markayı yaşatan iletişim ve reklamdır. Reklamları atlamayın.
