Dolar 32,5293
Euro 34,9386
Altın 2.440,48
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 25°C
Az Bulutlu
Ankara
25°C
Az Bulutlu
Cum 25°C
Cts 22°C
Paz 23°C
Pts 20°C

Sema Kırmızıkaya yazdı….SINAV SÜRECİ-3

Sema Kırmızıkaya yazdı….SINAV SÜRECİ-3
13/06/2022 22:27
A+
A-

Merhaba;        Önceki yazılarımda sınav sürecinin yaklaştığını ve bu süreçte öğrencilerimizin karşılaştıkları sorunları ele alacağımızdan bahsetmiştim.        İlerleyen süreç de kaygının yoğun olduğunu belirtmiştim. Yazımın ikinci kısmında ise çalışmanın vermiş olduğu yorgunluk ile öğrencilerimiz de motivasyon düşüklüğü yaşanmakta, güçlü ve özverili çalışmak için içsel güdülenme ile devam etmiştik. Çalışmanın ve gayretin sonunda oluşan başka bir duygu ise korkudur.        Yazımın bu bölümünde kaçınma koşullanmasını, sönümlemeyi dikkate alacağım.***        Doğal ve gerekli bir duygudur. İnsanların dünyaya geldikleri ilk anda karşılaşılan duygu korkudur.        Beynin derinliklerinde badem biçimindeki amigdalanın korkudan sorumlu en önemli bölge olduğu biliniyor. Kanda karbondioksit arttıkça amigdala, huzursuzluğu, korkuyu ve panik atağı tetiklemektedir. Sağ yarımküredeki amigdalanın uyarılması, özellikle korku ve üzüntü gibi kaçınma tepkilerine yol açmaktadır; sol yarım kürenin uyarılması ise ya mutluluk ya da korku, kaygı, mutsuzluk duygularının ortaya çıkmasına sebep olur. Korku merkezimizde yani beyinde tehditle yönelik tepkiden ya da buna bağlı fizyolojik birtakım değişikliklerden sorumlu olan sistem de eksiklik ya da yetersizlik olsa bile insan korku yaşayabiliyor.        Korku; görünen yada görünmeyendir tehlike, tehdit anında hissedilen ve hoş olmayan gerilim, güçlü bir kaçma, saklanma, savunma ve kavga etme dürtüsüdür. Bu esnada hızlı kalp atışları, kas gerginliği ve benzeri belirtilerle yaşanan duygusal uyarılma, heyecan ( yaşanılan bu gerginlik esnasında nefes egzersizlerini önermekteyim, böylece kalp atışları normale dönecek ve gerginlikler yerini gevşemeye bırakacaktır).Korkular yaşa göre değişkenlik gösterir. Çocuklar ve ya yetişkinler bilmediklerini bilmeye başladıkça korkuları azalır.        Korku hisseden kişinin, duyumunu susturma, sindirme, alıkoyma ve gözdağı verme gibi araçları kullanarak, kişinin duygusunun üstünü örtmek ve bastırmak; içe dönük, ürkek, güçsüz, beceriksiz ve özgüvensiz birey haline dönüştürür.        Çocuklarımızın duyumsadığı heyecanın olması aile bireylerinin hissiyatları ile bağlantılıdır. Anne ve babanın duyduğu korku, heyecan, kaygı ve davranışları ile duygu aktarımı yaşar ve yaşatırlar.        Korkuya yol açan nesne; bağlanma-kopma ( ayrılık), ruhsal uyumluluk-ruhsal uyumsuzluk ( ergenlerde görülen uyumsuzluk), içgüdü kuramı ( engellenme, çatışma, kaygı ), kıskançlık, niyetlilik, ruhsal gerçekçilik…        Yaşanılan korku duygusunun çeşitleri de bulunmaktadır. Bir kaçı;– Gece korkuları, yatağa gitmek istememe, yalnız uyumak istememe, aile içi huzursuzluğu uyku ile bağdaştırma gibi nedenler bulunmaktadır.– Kabus, aşırı korkutucu rüyalar, bazı rüyalar doğal bazı rüyalar bilinçdışı olabiliyor.– Okul korkusu, bizim konumuz ile bağlantılı olduğundan detaylandıralım. Çocukta okula karşı korku oluşabiliyor. Okula gitmek istememe ve bu isteksizliğini çeşitli bedensel ve ruhsal tepkilerle ortaya çıkarması. (Hangi yaş grubunda olursa olsun en sık görülen tepkiler, karın ağrısı, mide bulantısı, sebepsiz ağlamalar, okulu veya öğretmenleri beğenmeme gibi). Okul korkularının bir çoğu evden kaynaklanmaktadır. Anne ve babanın çocuğa olan bağımlılığı, çocuğun kendi sorunlarını çözememesi, şiddet, suçluluk duygusu gibi olayların yaşanması sonucu oluşmaktadır.        Okul korkusu yaşayan çocuklarımızın bu sınav sürecinde de kaygı, korku, heyecan ve motivasyon düşüklüğü daha sık görülmektedir.        Çocuklarımızda olağan dışı korkulardan uzak tutmanın en iyi çaresi, öz benliğini bilmesi, güvenini, özgürlüğünü, becerilerini tanımak ve tanıtmaktır. Sorumluluk duygusunu ve bilinç kazandıran yaptırımlarda bulunmalıyız.***        Sınava girecek olan çocuklarımızın dikkat etmesi gereken bir kaç husus:1- En az bir gün öncesinde, beslenmenize dikkat etmelisiniz ve sınav sabahında sağlıklı bir kahvaltı2- Uykunu almaya özen göstermelisiniz, uyumakta zorlandığınız an sınırlı süre hayal kurabilir siniz3- Nefes egzersizlerini mutlaka yapmalısınız, sınav esnasında kalp atışlarınızda yükselme hissettiğiniz an kontrollü nefes alınız4- Kendinize güvenin ve sınav esnasında kendini iyi hissedeceğin dersten başlayarak, soruları dikkatli biçimde okumaya başlayınız5- Olumsuz düşüncelerden kurtulunuz, sınav esnasında aklınıza gelecek kötü üzücü düşüncelerden uzak kalamadığınızda sınav sonrasında ki rahatlamayı düşününüz6- Süreyi unutmayınız7- Sorularda anahtar kelimelerin altını çiziniz, sorunun hepsini çizerek zaman kaybı yapmayınız ve dikkatinizi dağıtmayınız8- Emin olmadığınız soruyu işaretlemeyiniz, 4 yanlış 1 doğruyu da beraberinde götürmektedir ve çok yanlış demek yüzdelik diliminizi etkilemektedir.Unutmayınız! Sadece bir sınav.Başarı diliyorum ve başarılarınız daimi olsun.Teşekkür ederim.

ETİKETLER: , , , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.