Doç. Dr. Harun Karabacak Kimdir?

 “Hastalıkla Mücadelede Yenilikçi Cerrahi Yaklaşımın Öncüsü: Harun Karabacak”

Türkiye’de obezite ve metabolik cerrahi alanında öncü bir isim olarak öne çıkan Dr. Harun Karabacak, hem yoğun hastalık yükü olan hastalık kategorilerinde (obezite, reflü, safra hastalıkları, fıtık cerrahisi vb.) hem de ileri düzey minimal invaziv cerrahi tekniklerinde fark yaratıyor. Bu haberimizde, geçmişi, uzmanlık sahaları, hastalık-odaklı çalışmaları, güncel cerrahi yaklaşımları ve cerrahinin hastaya sağladığı faydaları detaylı olarak inceliyoruz.

1. Kısa Biyografi ve Akademik Yolculuk
Dr. Harun Karabacak, 1978 doğumlu olup Yozgat kökenlidir.

Tıp eğitimini Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı.

Uzmanlık eğitimini ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniği’nde gerçekleştirdi.
Akademik olarak doçent unvanını almış olan Karabacak, güncel olarak Lokman Hekim Etlik Hastanesi (Ankara, Etlik) bünyesinde Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapmaktadır.

Ayrıca obezite cerrahisi merkezi sorumlusu olarak da yer alıyor.
Akademik makaleleri, lisansüstü tez danışmanlıkları ve cerrahi derneklere üyeliğiyle bilimsel çalışmalara da aktif katkı sunmaktadır.

2. Uzmanlık Alanları: Odaklanan Hastalık Grupları
Dr. Karabacak’ın uzmanlık sahaları şu şekilde özetlenebilir:
Obezite ve metabolik cerrahi: Tüp mide (sleeve gastrektomi), gastrik bypass gibi ileri cerrahiler.

Reflü ve fıtık cerrahisi: Özellikle laparoskopik tekniklerle hiatal herni, kasık fıtığı gibi sorunların çözümü.
Safra kesesi, kolesistektomi, appendektomi gibi genel cerrahi hastalıkları: Minimal invaziv cerrahi uygulamaları.
Onkolojik cerrahi: Kolon-rektum kanserleri ve diğer komplikasyonlu genel cerrahi vakaları.
Bu geniş kapsam, Dr. Karabacak’ı yalnızca bir obezite cerrahı olarak değil; “hastalık yükü yüksek, cerrahi müdahale gerektiren genel cerrahi uzmanı” olarak da konumlandırıyor.

3. Obezite Cerrahisi: Neden Kritik Bir Alan?
Obezite, sadece kilo fazlalığı değil, diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, eklem rahatsızlıkları ve hatta erken mortalite ile bağlantılı ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Dr. Karabacak bu bağlamda şu hususları vurguluyor:
Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 30’un üzerinde olan bireyler obezite tanısı alırlar.
Cerrahi tedavi, yalnızca kilo kaybı sağlamaz; metabolik hastalıkların seyrini de olumlu yönde etkiler.
Ameliyat sonrası beslenme, sıvı-katı gıda ayrımı, ara öğün düzeni, vitamin-mineral desteği gibi süreçlerin yönetimi hayati önem taşır.
Özellikle Ramazan’da oruç tutmayı düşünen obezite cerrahisi geçirmiş hastaların, ameliyattan sonraki ilk 24 ay içinde oruç tutmamaları öneriliyor. Çünkü sıvı- besin alımı, sürekli ara öğün gibi gereklilikler nedeniyle risk doğurabiliyor.

4. Minimal İnvaziv Cerrahi Teknikleri ve Avantajları
Dr. Karabacak, geleneksel açık cerrahiye kıyasla minimal invaziv yöntemleri tercih ediyor:
Laparoskopik erişim sayesinde hastanede kalış süresi azalıyor.
Ameliyat sonrası ağrı, yara izi ve enfeksiyon riski düşüyor.
Robotik cerrahi gibi ileri teknolojilerle daha karmaşık vakalar güvenle yönetilebiliyor.
Örnek olarak, fıtık cerrahisinde laparokopik TEP/TEA teknikleri ya da reflü ameliyatlarında fundoplikasyon laparaskopisi uygulanabiliyor.

5. Hasta Hikâyeleri ve Klinik Başarılar
Bir hastasının yorumu şöyle:
“Harun hocam kelimenin tam anlamıyla mükemmel bir doktor… Mide ameliyatı oldum, süreç baştan sona mükemmel ilerledi. Kendisine çok teşekkür ediyorum.” �
Bu tür değerlendirmeler, hekimin hasta-odaklı yaklaşımını ve iletişim becerilerini gösteriyor. Ayrıca bilimsel çalışmaları da mevcut: örneğin yaşlı hastalarda akut kolesistit için kullanılan percutaneous cholecystostomy’nin sonuçları üzerine makalesi bulunuyor.
Bu da Dr. Karabacak’ın yalnızca rutin cerrahi değil, kompleks tıbbi durumlarda da etkin olduğunu gösteriyor.

6. Güncel Sağlık – Hastalık Odaklı Öne Çıkan Konular
6.1 Obezite ve Cerrahi Sonrası Beslenme
Dr. Karabacak’ın obezite cerrahisi geçirmiş hastalara yönelik beslenme önerileri dikkat çekici:
Ameliyattan sonraki ilk dönemde sık beslenme ve sıvı-katı ayrımı büyük önem taşıyor.
İftar-sahur dönemlerinde, sıvıyla başlandıysa katı gıda 30-45 dakika sonra; katıyla başlandıysa sıvı yine 30-45 dakika sonra alınmalı.
İki ana öğün arasında 2-3 ara öğünle, protein ağırlıklı beslenme tercih edilmeli.
Bu yaklaşım, sadece cerrahi teknik açısından değil, hasta eğitimi ve yaşam boyu değişim açısından da son derece önemli.

6.2 Cerrahi Fıtık ve Reflü Uygulamaları
Fıtık (kasık, göbek, ameliyat sonrası) ve reflü hastalıklarında da Dr. Karabacak’ın tercih ettiği laparokopik teknikler ve yenilikçi cerrahi yaklaşımlar öne çıkıyor. Erken taburculuk, düşük komplikasyon oranı ve hasta konforu bu uygulamaların temel hedefleri arasında.

6.3 Hastalık Yükü Yüksek Vakalar
Onkolojik cerrahi alanında kolon, rektum gibi yoğun takip gerektiren vakalarda da yer alıyor. Bu da hekimin yalnızca estetiki veya kilo odaklı değil, ileri cerrahi gerektiren ciddi hastalıkları da üstlendiğini gösteriyor.

7. Bilimsel Katkılar ve Akademik Aktiviteler
Dr. Karabacak’ın CV’sinde yer alan bilimsel etkinlikler:
Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış makaleler (örneğin “Percutaneous cholecystostomy as bridge therapy in geriatric acute cholecystitis” gibi)

Yüksek lisans tez yöneticiliği ve araştırma görevliliği deneyimi.

Üyesi olduğu cerrahi dernekler: Türk Cerrahi Derneği, Obezite Cerrahisi Derneği, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği vb.
Bu da hem klinik uygulama hem de bilimsel gelişim açısından hekimin donanımını vurguluyor.

8. Hastaya Yaklaşımı ve İletişim Tarzı
Hastaların yorumlarına bakıldığında:
Hekimin hastalarıyla birebir ilgilendiği, sorulara zaman ayırdığı ve ameliyat öncesi-sonrası süreçte geri dönüş yaptığı belirtiliyor.
Bu yaklaşım, cerrahi başarının ötesinde hasta memnuniyetini ve güvenini artırıyor.
Ayrıca ameliyat sonrası takibi sıkı ve özenli; bu da komplikasyon riskini azaltıyor.

9. Türkiye’deki Yerel Etki ve Sağlık Sistemi İçindeki Rolü
Ankara’da özellikle Etlik Şehir Hastanesi obezite merkezi sorumlusu olarak görev yapması, bu bölgedeki obezite farkındalığını ve cerrahi kapasiteyi artırma açısından önemli.
Obezite gibi toplumda giderek yaygınlaşan bir hastalık karşısında, minimal invaziv cerrahi seçeneklerini sunabilmek hem sistem yükünü azaltma hem de bireylerin yaşam kalitesini artırma açısından stratejik.
Aynı zamanda halk eğitimi düzeyinde verdiği röportajlarla (örneğin obezite sonrası oruç tutma önerileri) toplum sağlığına katkı sunuyor.

10. Gelecek Perspektifi ve Yenilikler
Cerrahi yöntemlerin yanı sıra robotik cerrahi, 3D görüntüleme, hiperbariyatrik eğitim programları gibi ileri teknolojilerin uygulamalarına yönelmiş durumda. (Minimal invaziv cerrahi vurgusu)
Obezite cerrahisi sonrası “yaşam boyu takip” modelinin ön planda olması; sadece ameliyatla işi bitirmeyen bir yaklaşım benimseniyor.
Gelişmekte olan metabolik cerrahi alanında farkındalığın artırılması ve erken müdahale stratejilerinin devreye alınması hedefleniyor.

Harun Karabacak, günümüzün en yaygın sağlık sorunlarından biri olan obeziteyle mücadelede, bu alanla bağlantılı cerrahi hastalıklarda ve genel cerrahi kapsamındaki zorlu vakalarda fark yaratan bir uzman.
Hastalarına sunduğu minimal invaziv yöntemler, ameliyat sonrası takip ve beslenme rehberliği, güçlü bilimsel altyapısı ve hasta-merkezli yaklaşımı ile dikkat çekiyor.
Eğer siz de obezite, reflü, fıtık ya da genel cerrahi gerektiren bir durumu yaşıyorsanız, bu alanda çalışan hekimleri değerlendirirken Dr. Karabacak’ın profiline bakmanız sizin için değerli bir seçenek olabilir.
Not: Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır. Sağlık durumu değerlendirme, tanı ve tedavi için mutlaka ilgili uzman hekime başvurunuz.

Uzmalık ilgi Alanları: 

Obezite Cerrahisi

Laparoskobik Cerrahi

Endoskobi

Ücretsiz randevu almak için tıklayınız

Prof. Dr. Emine Şen Kimdir?