Zorbalıkla mücadele için çocuğun iletişim becerileri güçlü olmalıdır
Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, akran zorbalığı ile ilgili yaptığı konuşmada kendini ifade edemeyen ve çekingen çocukların daha çok zorbalığa maruz kaldığına dikkat çekerek ” Bu tarz zorbalıklarla mücadele etmek için ise iletişim becerilerinin kazanılması önemli bir gereklilik olarak dikkat çekiyor” açıklamasında bulundu.
Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlknur Doğu Öztürk, akran zorbalığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Öztürk okul çağındaki çocukların karşı karşıya kaldığı bir sorun olduğuna vurgu yaparak “zorbalık sözlü olabildiği gibi, fiziksel, sosyal ve bazen de siber zorbalık olarak yaşanabiliyor” dedi.
Öztürk araştırmalara göre aile içi iletişimi daha kopuk olan ve kendini ifade etmekte biraz daha çekingen olan çocukların zorbalığa daha fazla maruz kaldıklarına değinerek bu tarz zorbalıklarla mücadele etmenin en etkili yolu çocukların etkili iletişim becerilen sahip olması olduğunu söyledi. İlknur Öztürk konuyla ilgili “Zorbalıklarla mücadele etmek için ise iletişim becerilerinin kazanılması önemli bir gereklilik olarak dikkat çekiyor. Bu iletişim ise iki yönlü: etkili iletişim becerisine sahip çocuklar ve aile içi iletişim. Öncelikle zorbalığa maruz kalan çocuğun ilk olarak ailesinden, öğretmenlerinden destek alabileceğine inanması gerekir. Çünkü maruz kaldığı fiziksel ya da duygusal saldırı ile özgüveni sarsılan çocuğun güvendiği kişilerden yardım istemesini sağlamak oldukça önemli. Ailenin ya da öğretmenin iyi bir dinleyici olması bunun önemli bir adımını oluşturuyor. Asla bağırmadan, çocuğu anlayarak, empati kurarak ve çocuğa sevgi, güven ve desteklerini hissettirecek bir beden dili ile yani göz kontağı kurarak, bedensel duruşun konuşan çocuğa dönük olacak şekilde olduğu, jest ve mimiklerle etkin bir dinleme yapılmalıdır. Çocuğun kendini ifade etmekten çekinmeyeceği rahat hissettiği bir iletişim süreci başlatılmalı. Çocuklarla iletişim kurulurken sözlerinin kesilmesi, saldırgan alaycı konuşulması, maruz kalınan davranış için çocuğun suçlanması ve bağırmak ise asla yapılmaması gereken davranışlar” açıklamasında bulundu.
