Dolar 34,2398
Euro 37,6309
Altın 2.920,13
BİST 9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 25°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
25°C
Hafif Yağmurlu
Pts 25°C
Sal 27°C
Çar 25°C
Per 26°C

Maarif Platformu’ndan Gazze bildirisi

Maarif Platformu’ndan Gazze bildirisi
22/12/2023 12:01
A+
A-

Maarif Platformu’ndan Gazze bildirisi

Hüseyin KÖMÜR/ TOKAT-  BHA

Maarif Platformu, “Gazze Direniş ve Boykotu Işığında Batı Eksenli Eğitim Paradigmamıza Bakış Bildirisi” başlığıyla hazırlanan bir Gazze bildirisi yayınladı. Dokuz akademisyenin emeğiyle hazırlanan bildiride Filistin ve Gazze’nin direnişine atıfta bulunuldu. Modern dünyada yok olan ve unutulmuş duyguların İslamî şuurda yer aldığını fark eden Batı’da İslam’a yöneliş haberlerinin giderek arttığı belirtilen bildiride bu şartlar altında Türkiye’de de ihtiyaç duyulan şeyin sadece bilgi değil şuur ve marifet de kazandıracak; milli ve manevi mukaddesatına sahip çıkan ve kendi ülkesinin sorunlarını dert edinen bir neslin inkişafını sağlayacak millet mektebini ve teşkilatını kurabilmek olduğuna dikkat çekildi.

Maarif Platformu, tüm dünyanın gözü önünde terör devleti İsrail eliyle soykırımın yapıldığı Gazze’deki direnişle ilgili açıklamada bulundu.

 

“Gazze Direniş ve Boykotu Işığında Batı Eksenli Eğitim Paradigmamıza Bakış Bildirisi” başlığıyla hazırlanan bildiride Gazze direnişinin sadece Filistin halkının ve İslam aleminin değil, dünyanın da sınavı haline geldiği belirtilerek, bu sınavın küresel ölçekte vicdan ile zulüm, kalp ile nefis, kanaat ile hırs, tevazu ile kibir arasındaki çatışma haline geldiği ve bu çatışmada hangi tarafta karar kılınacağı, ekran başında olayları izleyenler için adeta bir turnusol kağıdına döndüğü ifade edildi.

Dokuz akademisyenin emeğiyle hazırlanan bildiride dikkat çekilen diğer bir nokta ise, İslamofobi için Batı’da gösterime giren korkunç ve aleyhte görüntülerin aksine zor şartlarda bile Filistinlilerin kuvvetli ailevî bağları, sevgileri ve samimi hallerine yapılan vurgu oldu.

Gazze’de insanların ortaya koydukları metanet, teslimiyet, tevekkül ve asaletin İslâm’dan geldiğini görenler bundan etkilenip İslam’a girdiği aktarılan bildiride, modern dünyada yok olan ve unutulmuş duyguların İslamî şuurda yer aldığını fark eden Batı’da İslam’a yöneliş haberlerinin arttığı kaydedildi.

“Sadece bilgi değil şuur ve marifet de kazandıracak eğitime ihtiyaç var”

Bildiride bu noktada ise Türkiye’de de ihtiyaç duyulan şeyin sadece bilgi değil şuur ve marifet de kazandıracak; milli ve manevi mukaddesatına sahip çıkan ve kendi ülkesinin sorunlarını dert edinen bir neslin inkişafını sağlayacak millet mektebini ve teşkilatını kurabilmek olduğuna dikkat çekildi.

Filistin’de yapılan katliamla Batı’nın vahşi ve kirli yüzünün ortaya çıkması ile kendi tarih ve kültürümüzden, inanç kodlarımızdan doğan eğitim ve okul modeline geçmek için bir fırsat oluştuğu belirtilen bildiride şu ifadelere yer verildi:

“İki yüz yıldır kendisine meftun olduğumuz ve çarpık eğitim anlayışının örnek modeli olan Batı tipi insan portresini Aliya İzzetbegoviç şu sözlerle ifade etmiştir: “Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman medenî olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur. Batı olarak tanımlanan yer aslında, bütün insanî değerlerin battığı yerdir.”

Filistin gündemi Aliya’nın vurguladığı Batı’nın bu vahşi yüzünü bütün dünyaya apaçık göstermiştir. Ancak yanlış anlaşılmasın, Batı tipi insan modeli ikiye ayrılır: Birisi; insanlık tarihine faydalı sanatları, adaleti ve hakkaniyete hizmet eden fenleri takip eden Batı zihniyetidir. Diğeri ise; Aliya’nın dile getirdiği zulüm, sömürü ve inkâr üzerine giden; muzır ve sefih medeniyetini dünyaya yaymaya çalışan vahşi Batı’dır. Bu ikinci Batı medeniyetinin bizde güzel gösterilmesi, taklitçiliği ortaya çıkararak kendi yolumuzu bulmayı engelliyordu. Nitekim bugün İsrail’in Filistin’deki vahşetine karşı gençlerimizin hatırı sayılır bir kısmının İsrail’i haklı görmesini başka nasıl açıklayabiliriz?”

Prof. Dr. Osman Çakmak, Prof. Dr. Bayram Özer, Prof. Dr. Özkan Sapasağlam, Prof. Dr. Burhan Akpınar, Doç. Dr. Gürkan Ergen, Doç. Dr. Said Ceyhan, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali Gündoğdu, Araş. Yazar Tahsin Gülhan ve Araş. Yazar Nurettin Taşkesen’in katkılarıyla hazırlanan bildiri metninin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.