Engel tanımayan antrenör geleceğin okçularını yetiştiriyor

BİNGÖL (AA) – RIDVAN KORKULUTAŞ – Bingöl'de bedensel engelli okçuluk antrenörü Bahattin Tüz, geleceğin okçularını yetiştiriyor.

Küçük yaşta geçirdiği çocuk felci nedeniyle yaşamını bedensel engelli olarak sürdüren 3 çocuk babası 36 yaşındaki Tüz, yaklaşık 6 yıl önce bir arkadaşının tavsiyesiyle başladığı okçulukta çeşitli müsabakalara katılarak dereceler elde etti.

Sporcu olmanın yanı sıra ikinci kademe antrenörlük de yapan Tüz, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün de desteği ile çok sayıda çocuğun bu branşla tanışmasını sağladı.

Gençlik Spor İl Müdürlüğünün Karşıya Mahallesi'ndeki spor salonunda çocuklara eğitim veren Tüz'ün desteği ile 3 yılda 9'u görme ve bedensel engelli 160 çocuk lisanslı sporcu oldu.

Tüz, güler yüzü ve pozitif enerjisiyle engelli çocukların hayata bağlanmasına da katkı sunuyor.

Engeline rağmen sağladığı başarıyla çocuklara umut olan Tüz, engelli sporcularla özel ilgileniyor.

Tüz'ün antrenörlüğünde Türkiye şampiyonlarına katılan sporculardan bazıları çeşitli dereceler elde etmeyi başardı.

Bu branşta daha çok çocuğun yaşamına dokunmak isteyen Tüz'ün hedefi milli takıma sporcu göndermek.

– “Mutluysanız başarmışsınız demektir”

Tüz, AA muhabirine, sporcularla bir aile ortamı oluşturmaya çalıştığını söyledi.

Bingöl Valiliği ve Gençlik Spor İl Müdürlüğünün bu konuda kendilerine destek verdiğini dile getiren Tüz, okçuluğu sevdirmek için elinden gelen çabayı gösterdiğini belirtti.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından önce 45 sporcuyla çalışmaları sürdürdüklerini, bu sayının şu an için 28'e düştüğünü belirten Tüz, “İkinci kademe antrenörüm. İnşallah yakında üçüncü kademe antrenör olarak belli bir seviyeye geleceğiz. Amacım bu sporu yaymak. Engellilerin özellikle bu sporu seçmesini istiyorum. Engelliler ve engeli olmayanları kaynaştırıp bir çalışma yürütüyoruz. Çünkü okçuluk kolunuz dahi olamadan yapılacak bir spor.” dedi.

Tüz, yüzde 70 görme engelli 2 sporcularının bulunduğuna işaret ederek, sporcu sayısını artırmak istediğini ifade etti.

Bunun için derneklerle de çalışma yürüttüklerini anlatan Tüz, “İnsanın kendine güvenmesi lazım. 'Ben bu işi yaparım yapabilirim.' dedikten sonra yapamayacağınız bir şey olduğunu zannetmiyorum. Ben de o şekilde başladım. Önce bana zor gibi geldi ama işin içerisine girdikten sonra aslında hiçbir şeyin zor olmadığını, sporun aslında hayat verdiğini ve mutlu ettiğini gördüm​​​​​​​.” diye konuştu.

– “Hedefimiz milli takıma sporcu yetiştirmek”

Tüz, başarının sadece bir kupadan ibaret olmadığını, başarının kendisi için mutlu olmak anlamına geldiğini dile getirdi.

“Sporculara 'Mutluysanız başarmışsınız demektir.' diyorum. Ben de şu an mutlu olduğum için açıkçası başardığımı düşünüyorum. İnsanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Elimden geldiği kadar daha çok sporcuyu hayata kazandırmaya çalışacağım.” ifadelerini kullanan Tüz, okçuluğun odak ve konsantrasyon sporu olduğunu belirtti.

Tüz, normal hayatında odaklanamayan insanların bu sporla sorunu ortadan kaldırdığını, bunun örneklerinin çok olduğunu aktardı.

Bu sporu severek yaptığını, başkalarına da sevdirmeye çalıştığını ifade eden Tüz, “Öyle bir spor ki işin içine girdiğinizde bırakamayacağınız noktaya geliyor. Yeni başladık ve kendimizi başarılı görüyoruz. Hedefimiz milli takıma sporcu yetiştirmek.” şeklinde konuştu.